Bugün benim için en özel ve değerli günlerden biri,Durişkomun doğumgünü.İki kişiyken önce 3 kişi olduk, annelik,hamilelik,anne ve baba olma duygularının hepsinin ilkini yaşattı bize Duru.Sonra da Doruk'la hep güzel duygular yaşamaya devam ettik, ne şanslıyız.Diş fırçalarımız ikiyken,önce üç sonra dört oldu.Tuvalette artık lazımlık ve tuvaletin üstüne koyduğumuz bir oturak ve iki küçük havlu daha var.Evet evimiz çok dağınık, her an yürürken ayağınızın altına bir araba batabilir veya koltuk minderinin altından bir barbienin kıyafeti çıkabilir.Her an sürprizlerle dolu ne güzel :)))Bir yandan hoşuma gidiyor tabi bu dağınıklık , çünkü bir yaşanmışlığı, paylaşımları gösteriyor.Durucuk bugün bir yaş daha büyüyor, bu sene okula başlayacak.Sanki evleniyor da evden uçuyor gibi içimde hem bir hüzün hem bir heyecan var.Anaokulu daha korumalıydı sanki bana göre,şimdi İlkokul.. Bir sürü insanın içine karışacak.Hepimizin zamanında karıştığı ve düşe kalka, üzüle mutlu ola , kendi başımızın çaresine bakmayı öğrendiğimiz gibi.Hani hepimize der ya büyüklerimiz, "anne baba olunca anlarsınız" ne güçlü ve doğru bir sözmüş meğerse.Ben de anne olunca anladım , kendi canından çok başka canları düşünmenin nasıl bir his olduğunu.Herşeye değer anne olmak, çok ama çok değerli anlatılmaz bir mutluluk.Hamileliğin her anı, doğum bir mucize.Örümcek kafalıların dediği gibi hamilelik utanılacak, eve kapanılacak bir durum değil.Her anı doya doya yaşanmalı, bir canlı var karnınızda, sizinle birlikte bir can daha.Din adamı diyenler ama kafalarında dinden başka herşey olan yobazlar hamileliği bile nasıl yorumluyorlar.Hiç önemsenmemeliler bence.Allah eğer annelik gibi bir hissi yaşamanıza olanak sağlamışsa, işte en önemsenmesi gereken şey bu.Onlar kendi karanlıklarında kaybolup gidecekler nasıl olsa.Ama her doğan bebek bizim geleceğimizi aydınlatacak.Tabi ki çocuklarım büyüdükçe onlar için endişeleniyorum ama bilinçli nesiller yetiştirmek bizlerin elinde.Ki yeni nesil bu kadar açıkken herşeyi kapmaya, bizim işimiz çok da zor olmasa gerek.İyi ki Duru ve Doruk var,Allah'a şükür,çok şanslıyım.Onlar bizim herşeyimiz.Bugün 6 yaşını dolduran küçük kızım benim için hep küçük kalacaksın bu arada :) İyi ki doğdun,nice yıllara.Seni çok seviyoruz.Hayal dünyanı genişleten sihirli değneğini hep kullan, hep güzel şeyler yaşa , ama bil ki her ne yaşarsan yaşa, biz ailen olarak hep senin yanında sana destek olacağız.İkinizin de güzel gözleri hep ama hep gülsün ve güzel baksın ❤❤❤❤
27 Temmuz 2013 Cumartesi
23 Temmuz 2013 Salı
Yeni bir oluşum , Mekanist
Artık bu çağda sosyal medyanın ne kadar güçlü bir etkisi olduğunu hepimiz biliyoruz. Özellikle Tea&Pot u kurduktan sonra bu etkinin gücünü daha iyi anlamış biri olarak , bu alemlerde yer almak gerektiğine inandım. Amma velakin biraz teknolojiden uzak bir insan olarak bazı şeyleri yeni öğrenmek ve de uygulamada kararlı olmak konularında kendimi geliştirmem gerektiğini de anladım. Çok şükür Nihoşko var , benim için gerekli olan programları üşenmeden indiren,beni sürekli dürten ve yardımcı olan sosyal medya kurdu Nihan. Düşünün yani bu yazıyı Ipad den yazıyorum, bu bile benim için dönüm noktası. Bi de diyorumki ohhh be ne rahatmış, ne kolaymış. Gençlere ayak uydurmak lazımmış :))) Geleyim asıl konuya. Aylar önce Ceren isminde çok tatlı bir bayanla tanıştık burda. Önce müşterimiz olarak muhabbete başladık , şimdi ise çok sevdiğimiz bir arkadaş ve Tea&Pot sever bizim için. Kendisi bize İstanbul merkezli olan ve İzmir'de de yaygınlaşmayı amaçlayan yeni bir oluşumdan bahsetti , Mekanist... Hem mekanlar için hem mekanları takip edenler ve gidenler için çok güzel ve yararlı bir buluşma noktası. Tek yapmanız gereken www.mekanist.net ten üye olmak. Ve gittiğiniz mekanlarla ilgili yorum ve isterseniz resimleri eklemek. Ayrıca isterseniz sisteme henüz kayıt olmamış sizin keşfettiğiniz yeni bir mekanı da ekleyebilirsiniz. Bu şekilde puan kazanıyorsunuz ve de gezgin, guru gibi seviyelere erişerek süper mekanist etkinliklerinden ücretsiz faydalanma şansı kazanıyorsunuz. E daha ne olsun , hele ki bu işlere meraklılardansanız, sizin için hiç de zor değil bence. Ben çok beğendim ve aktif kullanıcı olma yolunda ilerliyorum. Mekanist in ilk etkinliğ Tea& Pot ta oldu, çok da keyifliydi. Haftasonu Alaçatı daki bir etkinliğe katıldık biz de davetli olarak. Kuytu Restorantta çok güzel ve keyifli bir yemek yedik. Yeni üyelerle tanıştık, geçen sene hep telaşla geçtiğimiz Alaçatı sokaklarında rahat rahat gezdik ve çok beğendiğimiz Kuytu da oturmanın keyfini sürdük. Yemekler, ortam herşey çok güzeldi. Mekanist'te yoğunlaşmak için de güç verdi bana açıkçası. Artık hedefim var, gezgin olucaaammm:)))))
Mekanist le ilgili yararlı linkler şöyle :
www.mekanist.net
http://www.mekanist.net/gg
http://blog.mekanist.net/2013/05/guru- surprizleri/
22 Temmuz 2013 Pazartesi
Güzel bir haftasonu ...
İnsanın gerçekten dinlenmeye ihtiyacı olduğu zamanlarda , hele ki çok yoğun yaşıyorsa hayatı , tatil demek mucize demek bana göre. Tea& Pot u kurduğumuzdan beri yani 2,5 yıldır o kadar yoğun çalışıyoruz ki, kışın pazarları da dahil, bir günlük dinlenme bile bizim için büyük bir moral oluyor. Ki düşünün bunca zaman sonra Ağustos ta 2 hafta tatil yapıcaz ailecek. Bu haftasonu benim için tatile alıştırma oldu, malum biz 2 hafta tatil fikrini düşününce bile bi duraksıyoruz çünkü. Cumartesi Çeşmealtı'na gittik, bu sene ilk defa denize girdik:) Duru ile sudan çıkmak bilmedik, Doruk da babası gibi kıyıda oturmayı tercih etti. Deniz macerası beş dakikayı geçmedi. Sonuç olarak sadece denize girip çıkarak ve yemek yiyerek birgün geçirmenin keyfini yaşadık, ki çok özlemişiz. Hayat öyle bir akıp gidiyorki telaş içinde , günboyu bir beş dakika bile hiçbir şey düşünmeden mesela sadece bir şarkı dinleyerek gözlerimiz kapalı ama kafamızın içi düşüncelerden arınmış bir an yaratmak imkansız hale gelebiliyor. Hatta aklımıza bir an olsun gelmiyor böyle bir an yaratmamız gerektiğin. Aslında ne kadar gerekli ve gün içinde ne kadar enerji veren birşey. Daha azıyla yetinerek daha sade bir hayatı tercih etmek ve keyif alarak yaşamak hayaliyle kafamızı yoruyoruz bu aralar ki niye olmasın ? Çünkü daha fazlanın sonu yok, fazlaya yetişmek için daha çok koşuyoruz, koştukça yoruluyoruz ve anımızın keyfini bile süremiyoruz. Evet çok zor, ama imkansız da değil . En büyük adım galiba karar vermek ve tercihlerimizi belirlemek. Bakalım tatilden sonra belki de karar vermemizi tetiklemiş bir olayın etkisiyle bambaşka şeyler konuşuyor olacağım. Umarım da yazıyor olacağım :)
15 Şubat 2013 Cuma
İyi ki doğdun Doruk Alp :)
Evet,bugün oğluşumun 3. yaşgünü,tam 3 yıl önce bugün,bu saatlerde dünyaya gelmiş,tek derdi,emmek,sıcacık anne kucağında huzuru bulmak olan buruşuk bir oğlancık...Duru yu beklerken,doğumunda ve sonrasında çok farklı bir hayatımız varken,Doruk daha karnımdayken sıkıntıları hissettmeye başlamıştı,büyük bir acının çok çok tace olduğu bir dönemde geldi dünyamıza,
süprizdi hamileliğim,ilk aylarda düşük tehlikesi,son ay erken doğum riski ile zor bir dönemde doğarak ne kadar güçlü bir bebek olduğunu göstermişti aslında hepimize ...
En çekirdek ailemle hastane odasında beklerken,uzun zamandır hepimizin gözlerinin içini güldüren hiçbirşey olmadığının farkındayken,Doruk un hepimize bir güç,yeni bir mutluluk olarak sağ salim dünyaya gelmesini dileyerek,biraz buruk,çok heyecanlı,biraz tedirgin ama çok umutlu girdim doğumhaneye...
Orda tüm doğum öncesi,doğum anı ve doğum sonrası hislerimi buraya dökmem çok zor ama odada heyecanla bekleyen ailem dışında birinin daha varlığını, çok uzaklardaaannnn izleyişini hissettiğim ve ürperdiğim anda Doruk dünyaya geldi,Duru nun aksine ağlayarak,sanki aylarca içerideyken hissettiği stresi,üzüntüyü doğar doğmaz içinden atmak istercesine ağladı ve sonra rahatladı...
Ben de ağladım,hem de çok,orda yapayalnız yatarken,doya doya ağladım,hem mutluluktan hem burukluktan ...İyi ki de bir süprizle girdin hayatımıza Doruk Alp...Çok tatlı,zekisin ve de çok hisli ve sevecen,duygusalsın;hep böyle kal,ama hep güzel duygularla dolsun kalbin,yaşamın,yıllar sonra bu yazıyı okuduğunda da yüzün gülüyor olsun ...
Abroşkonla hep iyi geçinin,hep destek olun birbirinizize,hepimiz ikinizi de çooookkkkkkkkkk seviyoruz,iyi ki hayatımızda sizler varsınız :)))))
Nice nice mutlu yıllara ❤❤❤
süprizdi hamileliğim,ilk aylarda düşük tehlikesi,son ay erken doğum riski ile zor bir dönemde doğarak ne kadar güçlü bir bebek olduğunu göstermişti aslında hepimize ...
En çekirdek ailemle hastane odasında beklerken,uzun zamandır hepimizin gözlerinin içini güldüren hiçbirşey olmadığının farkındayken,Doruk un hepimize bir güç,yeni bir mutluluk olarak sağ salim dünyaya gelmesini dileyerek,biraz buruk,çok heyecanlı,biraz tedirgin ama çok umutlu girdim doğumhaneye...
Orda tüm doğum öncesi,doğum anı ve doğum sonrası hislerimi buraya dökmem çok zor ama odada heyecanla bekleyen ailem dışında birinin daha varlığını, çok uzaklardaaannnn izleyişini hissettiğim ve ürperdiğim anda Doruk dünyaya geldi,Duru nun aksine ağlayarak,sanki aylarca içerideyken hissettiği stresi,üzüntüyü doğar doğmaz içinden atmak istercesine ağladı ve sonra rahatladı...
Ben de ağladım,hem de çok,orda yapayalnız yatarken,doya doya ağladım,hem mutluluktan hem burukluktan ...İyi ki de bir süprizle girdin hayatımıza Doruk Alp...Çok tatlı,zekisin ve de çok hisli ve sevecen,duygusalsın;hep böyle kal,ama hep güzel duygularla dolsun kalbin,yaşamın,yıllar sonra bu yazıyı okuduğunda da yüzün gülüyor olsun ...
Abroşkonla hep iyi geçinin,hep destek olun birbirinizize,hepimiz ikinizi de çooookkkkkkkkkk seviyoruz,iyi ki hayatımızda sizler varsınız :)))))
Nice nice mutlu yıllara ❤❤❤
9 Ocak 2013 Çarşamba
yaşasın yeni blog tasarımım :)
Çok sık yazı yazmamamın suçunu buldum,blog tasarımım,hiç çekici değildi.
Yoksaaa ben günde 3-5 yazı yazarım:)Bu derdimi her derdimi olduğu gibi Nihoşkoyla paylaştım,o da sağolsun bir el atıverdi,yine sihirli elleriyle mucizeler yarattı.Teşekkürler.Şimdi hergün yazarım:)Tabi ki hayır,yani en azından söz veremiyorum.Ama yine de çabalayacağım söz veriyorum.
Bugün bizim için biraz zordu,sıkıntılı olaylar vardı etrafımızda,ama işte hayat böyle.Her an herşey değişebilir.Sanırım çözüm bulunabilir bir sıkıntı olması bizim için içimizi rahatlatan birşey.
Yani bir sorunla karşılaştığımızda eğerki çözüm bulunabilir ufacık bir yanı varsa tamamdır,moralimizi anında yerlerden göklere taşıyabiliyoruz.
Belki de daha önce büyük bir sıkıntı ve üzüntü ve çaresi olmayan bir olay yaşadığımız için çok yakından ; diğer sıkıntıları olsun bu kadarı olsun,sağlık olsun diyerek karşılayabiliyoruz.
Çok sevdiğiniz birinin yanınızdayken acı çekmesi,çaresiz olması,ve yavaş yavaş bu dünyadan gidiyor olduğunu bilmek ve etrafındayken elinizden pek de birşey gelmiyor olması,çok büyük bir acı,sıkıntı,üzüntü,tarifsiz birşey...
O nedenle sevdiklerimin yanımda ve sağlıklı olması benim için en büyük değer,mutluluk,motive kaynağı.
Nasıl olsa diğer şeylerin çözümü var,sağlık ve huzur en önemlisi.
Çok felsefi bir yazı oldu ama olsun,nasıl olsa artıkkk hep yazıcamm...
Tea&Pot ta sıcacık çayımı içerken,yazı yazmak daha da keyifli ...
Çayımı yeni blog uma ve yeni yazıma kaldırıyorum :)❤❤❤
Yoksaaa ben günde 3-5 yazı yazarım:)Bu derdimi her derdimi olduğu gibi Nihoşkoyla paylaştım,o da sağolsun bir el atıverdi,yine sihirli elleriyle mucizeler yarattı.Teşekkürler.Şimdi hergün yazarım:)Tabi ki hayır,yani en azından söz veremiyorum.Ama yine de çabalayacağım söz veriyorum.
Bugün bizim için biraz zordu,sıkıntılı olaylar vardı etrafımızda,ama işte hayat böyle.Her an herşey değişebilir.Sanırım çözüm bulunabilir bir sıkıntı olması bizim için içimizi rahatlatan birşey.
Yani bir sorunla karşılaştığımızda eğerki çözüm bulunabilir ufacık bir yanı varsa tamamdır,moralimizi anında yerlerden göklere taşıyabiliyoruz.
Belki de daha önce büyük bir sıkıntı ve üzüntü ve çaresi olmayan bir olay yaşadığımız için çok yakından ; diğer sıkıntıları olsun bu kadarı olsun,sağlık olsun diyerek karşılayabiliyoruz.
Çok sevdiğiniz birinin yanınızdayken acı çekmesi,çaresiz olması,ve yavaş yavaş bu dünyadan gidiyor olduğunu bilmek ve etrafındayken elinizden pek de birşey gelmiyor olması,çok büyük bir acı,sıkıntı,üzüntü,tarifsiz birşey...
O nedenle sevdiklerimin yanımda ve sağlıklı olması benim için en büyük değer,mutluluk,motive kaynağı.
Nasıl olsa diğer şeylerin çözümü var,sağlık ve huzur en önemlisi.
Çok felsefi bir yazı oldu ama olsun,nasıl olsa artıkkk hep yazıcamm...
Tea&Pot ta sıcacık çayımı içerken,yazı yazmak daha da keyifli ...
Çayımı yeni blog uma ve yeni yazıma kaldırıyorum :)❤❤❤
8 Ocak 2013 Salı
Hoşgeldin 2013 ...
Yeniyılın ilk yazısı ile herkese merhabaaaa..,herkes diyorum sanki çok takipçim var gibi :)Az olsun öz olsun bence.
Bu yıl daha farklı duygularla merhaba dedim yeniyıla.Belki de saat tam geceyarısı 12 de
eşim,kızım ve oğlumla çılgın danslar ederek yeniyıla girmemdendir.Ama gerçekten öyle bu yılın gerçekten güzel bir yıl olacağına dair güçlü hislerim var.Yani evrene mesajlar gönderiyorum bu yıl,güzel şeyler düşünüyorum,titreşimler umarım güzel süprizlerle geri gelir hayatımıza...Aslında 31 Aralık neyse 1 Ocak da o,bizler için yılbaşı kendimizi resetleyip motive etmemiz için bir yeni başlangıç aslında.31 Aralıkda süregelen hayatımız 1 Ocak olduğu için bir anda değişmiyor.Yılbaşı bileti isabet etmedikçe tabi:)Ben o şanslılardan değilim.Ama daha şanslıyım bence,dünyalar tatlısı iki çocuğum var.
Onlar benim motive kaynağım,her akşam onlarla olmak,ertesi güne umutla başlamam için bir sebep benim için.
Onların bir gülüşü,bir sarılışı,saflıkları,kalplerinin temizliği,melek olmaları hiçbir şeyle ölçülemez.
İyi ki varlar,iyi ki çok tatlı aile üyelerinin olduğu bir aileye sahibim.Eşim ve çocuklarım dışında da az ama öz akrabalarım var.Birçok zorlukları birlikte yaşadığımız birçok güzellikleri birlikte kutladığımız birbirine bağlı güzel insanların olduğu bir aile...Herkesi seviyorum,iyi ki varlar,çok şanslıyım,güzelliklerle dolu bir yılı yine birlikte paylaşmak ve yaşamak dileğiyle...
Bu yıl daha çok yazı yazmak dileğiyle bir de tabiki:))
Bu yıl daha farklı duygularla merhaba dedim yeniyıla.Belki de saat tam geceyarısı 12 de
eşim,kızım ve oğlumla çılgın danslar ederek yeniyıla girmemdendir.Ama gerçekten öyle bu yılın gerçekten güzel bir yıl olacağına dair güçlü hislerim var.Yani evrene mesajlar gönderiyorum bu yıl,güzel şeyler düşünüyorum,titreşimler umarım güzel süprizlerle geri gelir hayatımıza...Aslında 31 Aralık neyse 1 Ocak da o,bizler için yılbaşı kendimizi resetleyip motive etmemiz için bir yeni başlangıç aslında.31 Aralıkda süregelen hayatımız 1 Ocak olduğu için bir anda değişmiyor.Yılbaşı bileti isabet etmedikçe tabi:)Ben o şanslılardan değilim.Ama daha şanslıyım bence,dünyalar tatlısı iki çocuğum var.
Onlar benim motive kaynağım,her akşam onlarla olmak,ertesi güne umutla başlamam için bir sebep benim için.
Onların bir gülüşü,bir sarılışı,saflıkları,kalplerinin temizliği,melek olmaları hiçbir şeyle ölçülemez.
İyi ki varlar,iyi ki çok tatlı aile üyelerinin olduğu bir aileye sahibim.Eşim ve çocuklarım dışında da az ama öz akrabalarım var.Birçok zorlukları birlikte yaşadığımız birçok güzellikleri birlikte kutladığımız birbirine bağlı güzel insanların olduğu bir aile...Herkesi seviyorum,iyi ki varlar,çok şanslıyım,güzelliklerle dolu bir yılı yine birlikte paylaşmak ve yaşamak dileğiyle...
Bu yıl daha çok yazı yazmak dileğiyle bir de tabiki:))
27 Temmuz 2012 Cuma
Beş sene önce bugün ...
27 Temmuz 2007,Saat 13:11 sıralarında ben nerdeydim ? Evdeyim ,evleneli 2 yıl olmuş,9 ayını tamamlamış bir hamileyim:)Karnım burnumda yani.Ben ne yapıyorum peki,merdiven tepesinde perde takıyorum,günlerden Cuma,Pazartesi sezaryen var,çünkü bebiş ters ve iri sonuç normal doğum yapamazsın.Oysa ki yıllar önce bebek tersmiş,7 kiloymuş,falanmış filanmış yokmuş,hadi ıkın hadi doğur bakalım...Annelerimiz neler yaşamışlar kim bilir.
Dönelim o güne ,dedim ya pazartesi doğum var diye,Cuma'dan başladık temizliğe,yemekler yapmaya,ben de tabi tam gaz çalışmaya devam.Arada ufak tefek sancılar ama ben o kadar yoğunlaşmışımki doğumun Pazartesi olduğuna önemsemiyorum.Ama gün içinde sürekli Gülnur Annemle irtibattayım,şöyle oluyor böyle oluyor...Derken akşamüstünü ettik.Kapı zili çaldı,bir baktım canım Gülnur Annem dayanamamış Urla'dan hem de 20 günlük ameliyatlı haliyle çıkmış gelmiş.İyi ki de gelmiş.Geldiğinde saat 16:00 sıraları idi ben 17:00 da doğumhanede idim.Bana dedi ki kızım neredeyse evde doğuracaksın çabuk gidiyoruz,doğmak için tüm önhazırlıkları yapmış meğerse bizim tatlı bebişimiz.Hazır olan çantamızı aldık,temizlikçimiz evde kaldı temizliğe devam.
Şoförümüz Serhat Minareci,önde ameliyatlı zor oturan Gülnur Annem,arkada doğurmak üzere diken üstünde oturan ben:)Araba kullananlar Serhatçığın halini iyi anlar;sokaklar çukur dolu,trafik kalabalık,arabasında biri yeni ameliyatlı biri doğuma giden iki kadın ; biri annesi biri yengesi ...Aman dur yavaş,dikkat et hız yapma,aaa dikkat et çukur var,20 dakikalık yol 20 saat gibi gelmiştir ona,biz ise ufak tefek sancılarımız dışında mutluyduk,eğleniyorduk Gülnur Annemle.Doğuma gidiyorduk.Ve sonunda hastaneye vardık,tabi bu süreç boyunca sevgili kocama her zamanki gibi ulaşamadık,Gerçi ulaştığımız zaman gerekli fırçayı atmak bana kalmadı;Gülnur annem varken.Hastaneye girdiğim andan ameliyathaneye ulaştığım an arası o kadar kısa ki,ışık hızıyla oldu herşey ve bir baktım asansörde doğumhaneye iniyoruz;elim Gülnur Annemin elinde,asansör kapısı kapanırken karşımdaki endişeli,hüzünlü ama bir okadar heyecanlı ve mutlu yüzleri unutamıyorum hiç, kocam,annem ve babam:)Herşey yolunda gitti,daha başlamadılar kızım merak etme dedikleri anda meğerse yolun yarısına gelmişiz,epidural ile hiçbir şey hissetmiyordum tabi.Annem bir karnımın o tarafa gidiyor bir benim yanıma geliyor ; moral veriyor veeee sonra bir baktım,aylardır karnımın içinde dönüp duran,beni tekmeleyen,ultrasonda oturup ailecek izlediğimiz,ilk çocuğumuz , ilk torun Durucuğum yanımda ,hiç ağlamadı,onu ilk alan Gülnur Babannesinin sonraları onun deyimiyle bababasının kucağında çok huzurlu gözüküyordu,beklenenden önce geldi,süpriz yaptı bize,hayatımızın en güzel süprizi...Bundan tam 5 yıl önce 27.07.2007 tarihinde Cuma günü saat 17:00 da dünyaya geldi Duru Gülnur Minareci...
Aynı bugün gibi çok sıcak bir Temmuz günü en güzel günlerimizden biri olarak yazıldı anı defterimize.
Daha karnımdayken hepimiz çok sevdik onu,hepimiz çok mutluyduk,huzurluyduk,bu güzel duygular ona da yansıdı,mutlu ve huzurlu bir bebek olarak gözlerini açtı bu hayata.Gülnur annem bir yandan babaanne olmanın sevincini ve heyecanını yaşarken onu koklarken bir yandan kadın doğum uzmanı kimliğiyle torununu ve beni kontrol ediyordu ikimiz de iyimiyiz ve herşey yolunda mı diye...Bense şaşkın ama emin ellerin yanında olmanın rahatlığıyla ilk kez yanağımın yanına yaklaştırılan Durucuğumu kokladım önce ; mis gibi bebek kokusunu benim bebeğimin kokusunu içime çektim o anki duygularımı şu an bile kelimerle anlatmam çok zor ; hayatıma bambaşka bir anlam yüklendi o andan itibaren,binlerce kez şükrettim sağlıkla ve huzurla bebğimi kucağıma alabildiğim için...Hiç ağlamadı,ne o an ne odamızda,çünkü onu ilk kollarına alan kadın o kadar güçlüydü ve o kadar seviyorduki onu , Durucum da bunu hissetti.Öyle bir hissetti ve içine işlediki o anlarda bababasını kaybettiğinde daha iki yaşında olmasına rağmen hala ve eminimki her zaman küçücük yüreğinde onun yeri ayrı,daha dün bana dediki; "doğumgünüm geliyor ya babannemin bana yaptığı bebek nerde hani saklamıştık ,onu bulalım istiyorum " ...
5 yıl sonra hala bebek kokusu burnumda , sanırım annelerimizin dediği gibi 25 yıl geçse de o benim küçük bebeğim olarak kalacak.İyi ki doğdun bebişim,iyi ki Allah'ım seni bize verdi.Gülnur Annem bahtı güzel olsun derdi .Evet yüreğin gibi gözlerin gibi bahtın güzel olsun,hayatın boyunca hep güzelliklerle dolu günler yaşa,doğumgünün kutlu olsun DURİŞKOM ,bu yazıyı okuduğun zaman seni ne kadar çok sevdiğimizi biliyor olacağından eminim...Tatlişkom benim...Bu arada 5 yaş doğumgünü hediyen çok istediğin birşey :)
BİSİKLET ....
SENİ ÇOK SEVİYORUM ....:)
Dönelim o güne ,dedim ya pazartesi doğum var diye,Cuma'dan başladık temizliğe,yemekler yapmaya,ben de tabi tam gaz çalışmaya devam.Arada ufak tefek sancılar ama ben o kadar yoğunlaşmışımki doğumun Pazartesi olduğuna önemsemiyorum.Ama gün içinde sürekli Gülnur Annemle irtibattayım,şöyle oluyor böyle oluyor...Derken akşamüstünü ettik.Kapı zili çaldı,bir baktım canım Gülnur Annem dayanamamış Urla'dan hem de 20 günlük ameliyatlı haliyle çıkmış gelmiş.İyi ki de gelmiş.Geldiğinde saat 16:00 sıraları idi ben 17:00 da doğumhanede idim.Bana dedi ki kızım neredeyse evde doğuracaksın çabuk gidiyoruz,doğmak için tüm önhazırlıkları yapmış meğerse bizim tatlı bebişimiz.Hazır olan çantamızı aldık,temizlikçimiz evde kaldı temizliğe devam.
Şoförümüz Serhat Minareci,önde ameliyatlı zor oturan Gülnur Annem,arkada doğurmak üzere diken üstünde oturan ben:)Araba kullananlar Serhatçığın halini iyi anlar;sokaklar çukur dolu,trafik kalabalık,arabasında biri yeni ameliyatlı biri doğuma giden iki kadın ; biri annesi biri yengesi ...Aman dur yavaş,dikkat et hız yapma,aaa dikkat et çukur var,20 dakikalık yol 20 saat gibi gelmiştir ona,biz ise ufak tefek sancılarımız dışında mutluyduk,eğleniyorduk Gülnur Annemle.Doğuma gidiyorduk.Ve sonunda hastaneye vardık,tabi bu süreç boyunca sevgili kocama her zamanki gibi ulaşamadık,Gerçi ulaştığımız zaman gerekli fırçayı atmak bana kalmadı;Gülnur annem varken.Hastaneye girdiğim andan ameliyathaneye ulaştığım an arası o kadar kısa ki,ışık hızıyla oldu herşey ve bir baktım asansörde doğumhaneye iniyoruz;elim Gülnur Annemin elinde,asansör kapısı kapanırken karşımdaki endişeli,hüzünlü ama bir okadar heyecanlı ve mutlu yüzleri unutamıyorum hiç, kocam,annem ve babam:)Herşey yolunda gitti,daha başlamadılar kızım merak etme dedikleri anda meğerse yolun yarısına gelmişiz,epidural ile hiçbir şey hissetmiyordum tabi.Annem bir karnımın o tarafa gidiyor bir benim yanıma geliyor ; moral veriyor veeee sonra bir baktım,aylardır karnımın içinde dönüp duran,beni tekmeleyen,ultrasonda oturup ailecek izlediğimiz,ilk çocuğumuz , ilk torun Durucuğum yanımda ,hiç ağlamadı,onu ilk alan Gülnur Babannesinin sonraları onun deyimiyle bababasının kucağında çok huzurlu gözüküyordu,beklenenden önce geldi,süpriz yaptı bize,hayatımızın en güzel süprizi...Bundan tam 5 yıl önce 27.07.2007 tarihinde Cuma günü saat 17:00 da dünyaya geldi Duru Gülnur Minareci...
Aynı bugün gibi çok sıcak bir Temmuz günü en güzel günlerimizden biri olarak yazıldı anı defterimize.
Daha karnımdayken hepimiz çok sevdik onu,hepimiz çok mutluyduk,huzurluyduk,bu güzel duygular ona da yansıdı,mutlu ve huzurlu bir bebek olarak gözlerini açtı bu hayata.Gülnur annem bir yandan babaanne olmanın sevincini ve heyecanını yaşarken onu koklarken bir yandan kadın doğum uzmanı kimliğiyle torununu ve beni kontrol ediyordu ikimiz de iyimiyiz ve herşey yolunda mı diye...Bense şaşkın ama emin ellerin yanında olmanın rahatlığıyla ilk kez yanağımın yanına yaklaştırılan Durucuğumu kokladım önce ; mis gibi bebek kokusunu benim bebeğimin kokusunu içime çektim o anki duygularımı şu an bile kelimerle anlatmam çok zor ; hayatıma bambaşka bir anlam yüklendi o andan itibaren,binlerce kez şükrettim sağlıkla ve huzurla bebğimi kucağıma alabildiğim için...Hiç ağlamadı,ne o an ne odamızda,çünkü onu ilk kollarına alan kadın o kadar güçlüydü ve o kadar seviyorduki onu , Durucum da bunu hissetti.Öyle bir hissetti ve içine işlediki o anlarda bababasını kaybettiğinde daha iki yaşında olmasına rağmen hala ve eminimki her zaman küçücük yüreğinde onun yeri ayrı,daha dün bana dediki; "doğumgünüm geliyor ya babannemin bana yaptığı bebek nerde hani saklamıştık ,onu bulalım istiyorum " ...
5 yıl sonra hala bebek kokusu burnumda , sanırım annelerimizin dediği gibi 25 yıl geçse de o benim küçük bebeğim olarak kalacak.İyi ki doğdun bebişim,iyi ki Allah'ım seni bize verdi.Gülnur Annem bahtı güzel olsun derdi .Evet yüreğin gibi gözlerin gibi bahtın güzel olsun,hayatın boyunca hep güzelliklerle dolu günler yaşa,doğumgünün kutlu olsun DURİŞKOM ,bu yazıyı okuduğun zaman seni ne kadar çok sevdiğimizi biliyor olacağından eminim...Tatlişkom benim...Bu arada 5 yaş doğumgünü hediyen çok istediğin birşey :)
BİSİKLET ....
SENİ ÇOK SEVİYORUM ....:)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)